Türkiye'nin herhangi bir şehrinin herhangi bir eczanesinde, eczane eczacılığı yapan herhangi bir eczacıyım. Farkettim ki, en fazla çeşit insanla karşılaşabileceğiniz yer eczanelerdir. En mutlusundan en üzgününe, en sağlıklısından en hasta olanına, en kültürlüsünden en cahiline, en kibarından en kabasına kadar her çeşit insanla karşılaşmanız mümkündür. Bazı insanlar size iyi hissettirirken bazı insanlar sinirinizi bozabilir. Her gün dikkat çekici bir olay yaşamanız mümkündür. Eczanede yaşamasanız dahi, eczanelerin konumları itibariyle eczanenin önünde veya karşısında görmeniz olasıdır. Eczanede çalıştığım süre boyunca birçok izlenimim oldu ve artık bundan sonraki izlenimlerimi yazmayı, kayıt altına almayı istiyorum. Eczacılığın, daha doğrusu sağlık çalışanlarının dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan birisi gizliliktir. Bu yüzden blogumda herhangi birini ortaya çıkarabilecek, belli edebilecek bir bilgi paylaşmamaya dikkat edeceğim. Ve hatta blogu anonim olarak kullanacağım.

               Eczanede yaşanan olayları daha iyi anlamanız açısından birkaç bilgi vermek istiyorum. Baş eczacı, ikinci eczacı ve biri erkek biri kadın olmak üzere iki tane eczacı kalfası olmak üzere toplamda eczanede dört kişiyiz. Ben bu eczanenin ikinci eczacısı oluyorum. Kalfalardan söz ederken anlaşılması için takma isimler kullanmak istiyorum. Onlardan bahsederken Hakan Abi ve Elif Abla diye söz edeceğim. Bulunduğumuz bölge şehrin en çok hasta kabul eden hastanelerinden birinin yakınında yer alıyor. Yakınlarımızda birçok eczane ve medikal de yer alıyor. Aynı zamanda eczanenin lokasyonu üniversiteye çok yakın, bu nedenle birçok üniversite öğrencisi de eczaneye gelebiliyor. İlerleyen zamanlarda, eczane hakkında daha fazla bilgi vermem gereken yerlerde daha fazla bilgi vereceğim.
 
               Bir eczacının günlüğüne hoşgeldiniz...